İnsan hep kendini arar. İnsan içinden dışarıya doğru arar kendini, insan dışarıdan içine doğru arar kendini.
En çok da doğada bulur kendini. Yaş/ Yaşam Yeş-il. Geçmişi hep yeşildir insanın zira. Ölümün de dirimin de rengidir yeşil.
Dem bu demdir. Ara – bul.
Günün insanı en mahfuz sığınak olan anne karnından başlayarak ruhunu saran marka, reklamlar, bilgi kirliliği, duygusal şiddet ve bunun gibi nice olumsuz etkilerle ruhuna darbe almaya başlıyor.
Bu şartlarda yaşamının her alanında modernitenin saldırıları ile başa çıkmanın yolu asla rücu etmek değilse nedir? Göçle başladı hikâyemiz önce cennetten zorunlu göç sonra anne karnından sonra yaşadığımız topraklardan.
İnsanın kendinden göçmesi ise en zoruydu. Kimi insan bunun farkında kimininse ruhu başka yerde kalbi başka yerde bedeni ise apayrı dünyalarda. Daha da kötüsü bunun farkında olmayış.
Dört bir yanın ayna ile çevrili de olsa bulamazsın aradığını zaten aynada gördüğün suretindir. Bugünlerde yüzlerde hep maske.
İnsanın arayışı devam edecek, aramakla bulunmaz ama bulanlar hep arayanlardır. Neyi aradığını bilen ve arama mücadelesinde hak ve hakikat çizgisinde kalabilenler sonunda kazanacak olanlardır.
Kolay gelsin.